GÖR yani mide içeriğinin yemek borusuna doğru geri gelmesi sıklıkla izlenen bir durumdur ancak bu asitli içeriğin yemek borusu dışına, boğaz ve üst solunum yollarına gelmesi (ekstra ösefageal ya da laringofaringeal reflü) ciddi sorunlar oluşturabilmektedir.
Bebekler oturmaya başlamadan önce yemek borusunun üst ve alt ucundaki sfinkter adı verilen kapak mekanizmalarının iyi çalışmaması, yatar pozisyonda çok zaman geçirmeleri ve yemek borusunun kısa olması nedeni ile sık izlenen GÖR, kas kontrolünün artması ve oturma ile genellikle kendiliğinden düzelmektedir. Bir yaşın altındaki bebeklerde reflüye bağlı ciddi problem oluşma riski civarındadır bu oran ergenlik döneminde %5 civarına düşmektedir. GÖR yemek borusunun alt ucunda mide ile bağlandığı noktadaki kapak görevi gören kasların fonksiyonunun bozulması ile oluşur. Yüksek asit özellikteki mide içeriğinin yemek borusu yolu ile yukarı çıkması bu bölgelerde ciddi asit zedelenmelerine yol açabilmektedir.
GÖR Bulguları Nelerdir?
Bebek ve çocuklarda GÖR bulguları oldukça hafiftir ve bir problem oluşana kadar fark edilemeyebilir. En belirgin şikâyet göğüste yanma hissi olmasına karşın çocuklar genellikle bu hissi tarif etmekte zorlanırlar ve yemekten sonra oluşan karın ağrısı ya da göğüste rahatsızlık hissi olarak ifade edebilirler.
Ciddi reflü midede, yemek borusunda, boğazda, ses tellerinde, akciğerlerde, sinüslerde, kulaklarda ve dişlerde çeşitli problemlere neden olabilir. Çocuklarda GÖR ile birlikte en sık izlenen bulgular huzursuzluk ve ağlama, iştahsızlık, yutma güçlüğü, gelişme geriliği, kilo kaybı, geğirme, kusma, mide ağrıları, boğaz ağrısı, solunum güçlüğü, ses kısıklığı, kronik öksürük, gıdaların hava yoluna kaçması, uykuda solunum durması (apne), hava yollarında darlık oluşması, astım, kronik sinüzit, kulak iltihapları ve kulakta sıvı birikimi, diş çürümeleridir. Çocuğun kolay kusması reflü ihtimali düşündürmelidir. GÖR bir yaş altında kendiliğinden geçebilirken daha ileri yaşlara gittikçe bu ihtimal azalır ve tedavi gereksinimi artar.
GÖR Tanısı Nasıl Konulur?
Tanı genellikle hikâye ve muayene ile konulabilir. En sık başvurulan test yöntemleri ise şu şekildedir;
Asit Ölçümü: Burundan yemek borusuna yerleştirilen ince bir tel üzerindeki asit ölçen algılayıcılar 12-24 saat boyunca sürekli ölçüm yaparak verileri bir bilgisayar sistemine aktarırlar. Sonuçta hastada mide asidinin ne sıklıkla yemek borusuna geldiği ve bu dönemlerin şikâyetlerle örtüşüp örtüşmediği kontrol edilir.
İlaçlı Yemek Borusu Filmleri: Baryum içeren kontrast madde içilirken radyolojik kayıt yapılarak yutma fonksiyonu yemek borusunun yapısı değerlendirilir.
Mide Boşalma Testi: Zayıf radyoaktif madde içeren süt içirildikten sonra özel bir kamera ile maddenin mide barsak kanalındaki seyri takip edilir. Özellikle akciğerlere kaçak olması durumunda faydalıdır.