Bademcik ve Geniz Eti Ameliyatı

Bademcik ve geniz eti ameliyatları farklı nedenlerle yapılabilmektedir.

Bademcik Ameliyatı Gerektiren Durumlar

Bademciklerin ameliyat ile alınmasını gerektiren en sık neden tekrarlayan akut bademcik iltihaplarıdır. Yılda beş ve üst üste iki yıl yılda üçten fazla sayıda akut bademcik iltihabı atağı geçirilmiş olması durumunda bademciklerin alınması önerilmektedir. Bunun dışında bademcik ameliyatı önerilen diğer durumlar;

  • Tekrarlayan bademcik iltihabı ile birlikte
    – Kalp kapak hastalıkları
    – Ateşli havaleler olması
  • Kronik bademcik iltihabı ile beraber tedaviye cevap vermeyen
    – Ağız kokusu
    – Dirençli boğaz ağrısı
    – Ağrılı boyun lenf bezi büyümesi olması
  • Tıbbi tedaviye cevap vermeyen enfeksiyon taşıyıcılığı (özellikle beta hemolitik streptokok) bulunması
  • Bademcik çevresi apse gelişmiş olması (tekraralama riski nedeni ile)
  • Boğazda yutma güçlüğüne neden olacak bademcik büyüklüğü olması
  • Horlama ve sürekli ağız solunumu olması
  • Obstrüktif (tıkayıcı) uyku apnesi sendromu tanısı ile beraber bademciklerin büyük olması
  • Geniz eti ve bademciklerde büyüme ile beraber
    – Akciğer tansiyon artışı hastalığı – Korpulmonale
    – Yeme güçlüğü
    – Konuşma bozuklukları
    – Gelişme geriliği
  • Ağız açıklığına bağlı çene kapanma (oklüzyon) bozukluğu oluşması
  • Yüz kemiklerinde gelişme bozuklukları olması
  • Tümör (malignansi) şüphesi (asimetrik büyüme) bulunmasıdır

 

Geniz Eti Ameliyatı Gerektiren Durumlar

Geniz etinin amelyatla alınmasını gerektiren en sık neden genizdeki lenf dokusunun sürekli burun tıkanıklığına neden olacak şekilde büyümesidir. Bunun dışında en sık geniz eti ameliyatı (adenoidektomi) gerektiren durumlar;

  • Yılda 5 ve üzerinde antibiyotik tedavisi gerektiren geniz eti enfeksiyonu hikayesi olması
  • Tedaviye dirençli geniz eti iltihabı (adenoidit) olması
  • Orta kulak hastalıkları (Adenoid büyümesi ile beraber ya da bariz büyüme olmadan)
    – Orta kulakta tedaviye cevap vermeyen sıvı birikimi (Efüzyonlu kronik otitis media) olması
    – Sık orta kulak iltihabı geçirilmesi (yılda beş ve üzeri)
    – Kulak zarında delik olup kulak akıntısının akıntının tıbbi tedavi ile düzelmediği hastalar
  • Tıbbi tedaviye cevap vermeyen kronik sinüziti olan çocuklar
  • Aşırı horlama ve uykuda sürekli ağız solunumu olması
  • Obstrüktif apne sendromu ile beraber geniz eti büyümesi saptanması
  • Geniz eti büyümesi ile beraber
    – Kronik akciğer hastalığı, gelişme geriliği, konuşma bozukluğu olması
    – Ağız kapanma bozukluğu ve ağız solunumuna bağlı diş problemleri gelişmesi
    – Yüz kemiklerinde gelişme bozukluğu saptanması olarak sıralanabilir.

 

Bademcik Ameliyatı (Tonsillektomi) Nasıl Yapılır?

Bademciklerin özellikle ilk üç yaşta vücut savunma sisteminin (immün sistem) gelişmesindeki katkıları göz önüne alınarak tekrarlayan ateşli bademcik iltihabı atakları (PFAPA Sendromu) ya da solunum yolunun tıkanmasına neden olacak düzeyde bademcik büyümesi olmadığı sürece genellikle ameliyatın geciktirilmesi tercih edilmektedir.

Belirgin enfeksiyon şikayeti olmamasına karşın bademciklerin çok büyük olmasına bağlı problem yaşayan hastalarda bademciklerin tamamen alınması yerine dış kapsülleri ve bir miktar bademcik dokusu bırakılarak kısmen çıkartılmaları tercih edilebilmektedir. Bu şekilde yapılan ameliyatların en önemli avantajı ameliyat sonrasında belirgin ağrı olmaması ve kalan bademcik dokusunun savunma sistemindeki görevine devam edebilmesidir. Tekrarlayan enfeksiyon hikayesi olan hastalarda ameliyat sonrasında şikayetlerin devam etmesi ihtimali nedeni ile bu yaklaşım tercih edilmemektedir.

Erişkin hastalardaki bazı özel durumlar dışında bademcik ameliyatı her zaman genel anestezi altında yapılmakta ve cerrahi 10-20 dakika civarında sürmektedir ancak hastanın anestezi için hazırlanması, ameliyat sonrası kanama kontrolü ve anestezinin sonlandırılması aşamaları ile birlikte toplam süre 45-60 dakikayı bulmaktadır. Standart tekniklerle yapılan bademcik ameliyatlarında gerçekleşen ortalama kan kaybı göz önüne alınarak 10 Kg’ın altındaki çocuklarda bademcik ameliyatın yapılmaması önerilmektedir.

Günümüzde Thermal Welding teknolojisinin kullanıma girmesini takiben bademcik ameliyatlarında neredeyse hiç kanama olmaması nedeni ile hastanın kilosu ameliyat kararı için bir kriter olmamaktadır.

Thermal Welding ile yapılan ameliyatlarda ameliyat sırasında belirgin kanama olmamasının yanı sıra ameliyat sonrasında klasik yöntemlerle yapılan ameliyatlara göre daha az ağrı şikayeti ve daha hızlı yara iyileşmesi izlenmekte, hastalar normal diyete daha kısa zamanda dönebilmektedir.

Bademciklerin tamamen alınması planlanarak yapılan ameliyatlar sırasında bademcikler kapsülleri ile birlikte tam olarak çıkartılmakta ve geride bademcik dokusu kalmamaktadır. Bazı hastalarda ameliyat sonrasında dil kökündeki lenf dokusunun bademcik bölgesine doğru büyüyerek bademciğin alt kutbunda lenf dokusu oluşumuna neden olabilmektedir. Bu doku kript içermediğinden kronik enfeksiyon odağı olma ihtimali düşüktür.

10 yaş altındaki hastalar genellikle ameliyat sonrası 2-3 saatlik gözlemi takiben evlerine gönderilmektedirler. Hastaneye uzak mesafede oturan çocuk hastaların ve çok küçük çocukların yanı sıra erişkin hastaların ve her yaş grubu için ek patolojisi (şeker hastalığı, kalp hastalığı, havale, obstrüktif uyku apnesi vb.) olan tüm hastaların ameliyat sonrasında en az bir gün hastanede takibi yapılmalıdır.

Komplikasyonlar

Bademcik ameliyatına bağlı olarak bademcik çevresindeki damar ve sinirlerin travmaya uğraması, çene eklem travması, boyun omurlarında travma gibi çok nadir komplikasyonlar tanımlanmış olmakla birlikte en sık karşılaşılan komplikasyon ameliyat sonrası kanamadır.

Genellikle erişkin hastalarda izlenen bir durum olan ameliyat sonrası kanama en sık ilk 24 saat içinde görülmektedir. Diğer bir riskli dönem ise ameliyat bölgesinde oluşan beyaz renkli iyileşme dokusunun döküldüğü 7-14. günlerdir. Bu nedenle ameliyatı takiben ilk 2 hafta beslenme yönünden kritiktir. Hastaların herhangi bir dönemde kanama olması halinde hastaneye başvurmalarının gerektiği konusunda bilgilendirilmeleri önemlidir.

Bademcik Ameliyatı Sonrası Dönem

Ağrı:

Ameliyat sonrasında 2 hafta boyunca bir miktar ağrı olması doğaldır. Genel olarak çocuklarda ağrı daha az ve kısa süreli olup 3-4 gün içinde belirgin olarak azalmaktadır. Ağrı özellikle yutkunma ve yutma sırasında olur ve kulağa vurabilir.

Ağrı şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterebilir, genellikle basit ağrı kesiciler yeterli olmaktadır ancak bazı kişilerde daha güçlü ağrı kesici ilaçların kullanılması gerekebilir.

Beslenme:

Hastalara ameliyat sonrası ilk iki gün tanesiz, ılık sıvı gıdalar verilir takiben yumuşak gıdalara geçilir ve hastalar 4-5 günden sonra normal şekilde beslenebilirler. Cips, kraker gibi sert gıdalardan iki hafta boyunca kaçınmak gerekir.

Konuşma:

Ameliyat sonrası konuşmanın genizden gelmesi normaldir ve bu durum 3 hafta kadar sürebilir. Sesin oluşumunda boğazdaki hava boşluğunun hacminin rolü vardır bu nedenle ameliyat sonrasında alınan bademciklerin boyutu ile orantılı olarak ses tonunda kalıcı olarak hafif bir değişiklik olabilmektedir.

Nefes Kokusu:

Ameliyat bölgesinde beyaz, kirli gri renkte bir zar oluşur ve az sıvı alan ve yetersiz beslenen kişilerde daha sık olmak üzere kokuya neden olabilir. Bu zar doğal iyileşme sürecinin bir parçasıdır ve ortalama 2 hafta içinde kaybolur.

Geniz Eti Ameliyatı (Adenoidektomi) Nasıl Yapılır?

Geniz eti genellikle 1 yaştan sonra büyümeye başlamakta, 2-3 yaşlarında burun tıkanıklığı yapabilecek boyuta gelebilmekte ve 7-8 yaşlarından sonra giderek küçülerek 13-15 yaşlarından sonra çoğu hastada muayenede izlenmemektedir. Özellikle çocuğun kreşe ya da okula ilk başladığı yıllarda sık sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmesi sonucunda geniz eti hızla büyümekte ve uykuda daha belirgin olmak üzere burun tıkanıklığı, ağız açık uyuma, horlama şikayetlerine neden olmaktadır. Geniz eti ile beraber bademciklerin de çok büyük olduğu hastalarda daha sık olarak görülmek üzere tıkayıcı uyku apnesi de oluşabilmektedir.

Geniz eti dokusu genizde enfeksiyon odağı olarak rol oynayarak östaki kanalı fonksiyonlarının etkilenmesi ile orta kulak problemlerine ve sinüslerin normal havalanmasını ve boşalmasını bozarak kronik sinüs enfeksiyonlarına yol açabilmektedir.

Burun tıkanıklığı sonucu sürekli ağız solunumu yapılması diş sağlığını ve üst damak başta olmak üzere yüz kemiklerinin gelişimini bozmaktadır. Aynı şekilde uyku düzeninin bozulması ve yetersiz oksijen alımı ise büyüme, gelişme ve zihinsel fonksiyonları olumsuz yönde etkilemektedir.

Bademciklerden farklı olarak vücut savunma sistemi gelişimi üzerinde belirgin katkısı gösterilmemiş olan geniz eti dokusunun büyümesi sonucu oluşan burun tıkanıklığı enfeksiyona yönelik tedavilerle düzelmeyen çocuklarda ameliyat önerilmektedir. Kapsülsüz bir yapı olan geniz eti ameliyatta tam olarak alınamamakta her teknikte genizde az bir miktar lenf dokusu kalmaktadır. Bu nedenle çok küçük yaşlarda ameliyat olan hastalarda ilerleyen yıllarda geniz etinin büyümesi sonucu tekrar ameliyat gerekliliği olabilmektedir.

Geniz eti büyümesine bağlı oluşan burun tıkanıklığının tedavisi için tek seçenek ameliyattır ancak belirgin tıkanıklık yokken sık tekrarlayan enfeksiyonlara bağlı ameliyat kararı verirken hastaların genel durumu, enfeksiyonların günlük hayatı ve okul hayatını etkileme derecesi, alerjinin varlığı, tanının konduğu mevsim gibi değişkenler göz önüne alınmalıdır.

Yaz mevsiminde bu enfeksiyonlar belirgin olarak azalmakta olduğundan ilkbahar aylarında tanı konulan hastalarda son bahara kadar beklemek bu süreçte vücut savunma sistemini güçlendirecek aşı ve tedavilerin uygulanması, varsa alerjinin kontrol altına alınması tercih edilebilir. Bu hasta grubunda antibiyotik tedavisi her zaman ameliyat için bir alternatif olmakla beraber sık antibiyotik kullanımına bağlı direnç gelişimi, mide bağırsak sistemi etkileri, alerjik reaksiyonlar dikkate alınmalıdır. Depo penisilin uygulaması ağrılı olması ve ciddi alerji riski nedeni ile sıklıkla tercih edilmemektedir.

Orta kulakta sık tekrarlayan ya da tedavi ile geçmeyen sıvı birikimi nedeni ile kulak havalanma tüpü takılmasına karar verilen çocuklarda bu ameliyat sırasında mevcut geniz etinin alınması enfeksiyon sıklığının azalmasında olumlu katkıda bulunmaktadır.

Geniz Eti Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Geniz eti ameliyatları her zaman genel anestezi altında yapılmaktadır. Cerrahi işlem 5-10 dakika sürmekle beraber anestezi işlemleri ile birlikte toplam ameliyat süresi 45- 60 dakika civarında olmaktadır.

Günümüzde geniz eti ameliyatları genellikle burun ya da boğaz yolu ile yapılan endoskopi eşliğinde, doğrudan kamera görüşü altında uygulanmaktadır. Ameliyatın endoskopik görüş altında yapılmasının en önemli avantajları geniz eti dokusunun östaki kanalı ağzı gibi komşu anatomik yapılara zarar vermeden ve geride belirgin lenf dokusu kalmadan optimal şekilde temizlenebilmesidir. Endoskopik yaklaşım ile ameliyata bağlı komplikasyon riski ve geniz etinin tekrar büyümesi ihtimali an aza indirilebilmektedir.

Son yıllarda kullanılmaya başlanan Coblasyon teknolojisi adenoidektomi ameliyatlarının ameliyat sırasında kan kaybı olmadan gerçekleştirilmesini sağladığından gerekli durumlarda küçük yaşlarda ve düşük kilolu çocuklarda da ameliyat güvenle yapılabilmektedir.

Geniz Eti Ameliyatı (Adenoidektomi) Sonrası Dönem

Ameliyat sonrası ilk 2-3 günlük dönemde tükürükle karışık pembe renkli hafif kanama olabilir. Taze kırmızı kan veya kanlı kusma olursa doktorunuza haber veriniz.

Aynı ameliyat sırasında kulak zarına tüp tatbiki ya da zarın çizilmesi (Parasentez) işlemi yapılan hastalarda işlem yapılan kulaktan hafif kanlı ve az miktarda akıntı ilk günlerde olabilir, bol miktarda, sarı yeşil renkte ya da uzun süreli akıntı olursa doktorunuza haber veriniz.

Ağrı

Ameliyat sonrasında genellikle belirgin ağrı şikayeti izlenmez. Boğazda hafif şiddette veya kulağa vuran ağrı izlenmesi durumunda Parasetamol gibi basit ağrı kesiciler kullanılır.

Beslenme Bilgileri

Ameliyattan sonraki ilk 3-4 saatlik sürede hasta tam olarak anestezi etkisinden çıkmadığı için yemesi ve içmesi yasaktır. Ne zaman ağız yolu ile gıda alacağınızı hemşireniz size bildirecektir.

Genel olarak bol miktarda ılık su içilmeli, yumuşak, ılık ve tahriş etmeyen gıdalar alınmalıdır. Ameliyat sonrası üç gün ılık gıdalar önerilir, takiben normal beslenmeye başlanılabilir.

Konuşma

Ameliyat sonrası konuşmanın genizden gelmesi normaldir ve bu durum 3 hafta kadar sürebilir. Sesin oluşumunda genizdeki hava boşluğunun hacminin rolü vardır bu nedenle genizi dolduran adenoid dokusunun alınmasını takiben ses tonunda hafif bir değişiklik kalıcı olarak oluşabilir.

Ateş

Ameliyat sonrasında ateşin 0,5-1 derece artması normaldir. Daha yüksek ve uzun süreli ateş genellikle susuz kalmaktan kaynaklanır. Bol sıvı alımına rağmen ateş yüksek seyrediyorsa doktorunuzu arayınız.

Nefes Kokusu

Az sıvı alan ve yetersiz beslenen kişilerde daha sık olmak üzere nadiren ameliyat sahası iltihaplanabilir ve nefeste kötü koku oluşabilir. Bu durumdan doktorunuzu haberdar ediniz.

Ameliyat Sonrası Faaliyetler

Çocuklar ameliyat sonrası 1-2 gün evde dinlenmelidirler. Ameliyattan 4-5 gün sonra okula dönebilirler. En az 7 gün spor faaliyetlerinde bulunmamalıdırlar.

Ameliyat sonrası 3-4 gün banyo yapılmaması uygun olur. Takiben ilk 15 gün ılık su ile olmak üzere banyo yapılabilir. Aynı ameliyatta kulağa işlem yapılan hastaların banyolarda ve havuz ya da denize girerken işlem yapılan kulakların doktorunuz aksini söyleyene kadar sudan korunması gereklidir. Bu amaçla ortasına az miktarda Vazalin sürülmüş bir pamuğun kulak kanalının girişine konulması genellikle yeterli olur. Su teması dışındaki durumlarda kulak kanalının açık kalarak hava alması gerekmektedir.

Alternatif koruma yöntemleri için (Kafa bantları, hazır kulak tıkaçları vb.) doktorunuza danışınız