Alerjik Nezle

Alerjik Rinit Nedir?

Alerjiye sebep olan maddelerin (alerjen) burun mukozasına temas etmesi sonucu görülen; burun ve gözlerde kaşıntı, hapşırma, burun akıntısı, boğaz kaşıntısı gibi şikâyetlere neden olan hastalık alerjik nezle ya da alerjik rinit olarak tanımlanmaktadır. Alerjik nezlenin sebebi, vücut savunma sisteminin havada bulunan ve solunum ile buruna giren parçacıklara karşı oluşturduğu anormal reaksiyondur.

Alerjik nezle halk dilinde saman gribi, saman nezlesi veya yaz nezlesi olarak adlandırılırken eş anlamlı olarak alerjik rinit (burun iltihabı) terimi de kullanılmaktadır. Bu tür hastalarda oluşan alerjik reaksiyonların şiddeti kişiden kişiye farklılık göstermekte, bazı hastalar bu reaksiyonları hafif bir şekilde atlatırken bazı hastalarda oluşan reaksiyonlar işlerini engelleyecek ve yaşam kalitelerini etkileyecek kadar şiddetli olabilmektedir.

Alerjik nezle şikâyetlerin görülme zamanına göre persistan (sürekli) ve interminant (aralıklı) olmak üzere, şiddetine göre de hafif ve şiddetli olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.

Alerjinin Nedenleri Nedir?

Bağışıklık sisteminin alerjen adı verilen maddelere karşı geliştirdiği aşırı reaksiyon alerji olarak tanımlanmaktadır. Vücudumuzun bağışıklık (savunma) sistemi dışarıdan gelen tüm yabancı maddelere karşı doğal bir korunma reaksiyonu göstermektedir. Bazı kişiler birtakım maddelere farklı bir bağışıklık cevabı geliştirmekte ve bu maddelerle tekrar karşılaşıldığında beklenmedik aşırı reaksiyonlar oluşmaktadır. Bu tür aşırı reaksiyonlara neden olan maddeler “alerjen” bağışıklık sistemi alerjenlere karşı aşırı cevaplar oluşturan kişiler ise “alerjik” olarak adlandırılmaktadır.

Alerji genetik geçiş özelliğine sahip bir hastalıktır ve her iki ebeveynin alerjik olması durumunda çocuklarında da %50 olasılıkla alerji görülmektedir. Alerjen maddeler alerjik bünyelerde vücut savunma sistemi ile karşılaştıklarında bunlara karşı Ig E adı verilen özel bir antikor üretilmektedir. Bu antikorların alerjenlerle tekrar bir araya gelmesi burun mukozasındaki (burun içini döşeyen zar) hücrelerden alerjik reaksiyona sebep olan kimyasal maddelerin salgılanmasına yol açmaktadır.

Alerjik reaksiyon sırasında ortaya çıkan kimyasal maddeler içinde en çok bilinen Histamindir. Histamin burun mukozasında tahrişe ve aşırı miktarda akıntıya sebep olurken aynı zamanda şişme ve kaşıntıya da neden olur.

Hangi Alerjenler Nezle/Rinit Yapar?

Havada taşınacak kadar hafif ve küçük olan bitki ve hayvan proteinleri burnumuz, gözümüz ve boğazımızdaki zarlar üzerinde birikmektedirler. Bu parçacıkların en sık rastlananları hayvan tüyleri, polenler, mantar sporları ve ev tozu akarlarıdır. İlkbaharın erken dönemlerinde polenler ya da çevrede sıklıkla rastlanan ağaçlar alerjik reaksiyonlara neden olmaktadır. İlkbaharın geç dönemlerinde ise polenler çayırlardan kaynaklanmaktadır. Polenleri havayla taşınamayan renkli süs bitkileri de nadiren alerjiye sebep olabilir.

Bazı bitkiler ise Ağustosun sonunda polen vermeye başlar ve Eylül ayı boyunca polen oluşturmaya devam ederler. Polenler kimi zaman Ekim ayına kadar veya ilk soğuklara kadar havada bulunabilirler. Mantarlar meyvelerin bozulmasına ve ekmeğin küflenmesine sebep olan mikroorganizmalardır. Bununla birlikte çayırlarda, kuruyan yapraklarda, tohumlarda ve aynı zamanda toprakta da bulunurlar.

Soğuğa dirençli oldukları için mantarlara karşı alerjik olan bünyelerde alerji sorunu uzun sürer. Karın toprağı örttüğü zamanlar dışında bir yıl boyunca sporları havada kalır. Ev içinde mantarlar, bitkilerde ve onların toprağında yaşar. Çamaşır odaları ve bodrum katları gibi nemli yerlerin yanı sıra peynir ve mayalanmış içkilerde de bulunurlar. Alerjenler hayvan artıkları, kozmetik malzemeler, mantarlar, yiyecekler ve ev tozları da dahil olmak üzere bütün yıl boyunca ortamda bulunurlar. Ev tozu, mobilyalardan dökülen selülozdan, mantarlardan, akarlardan, ev hayvanlarında dökülen artıklardan ve böcek parçalarından oluşan karmaşık bir yapıdır. Kışın sıcak hava sistemlerinin açılmasıyla ev tozunun alerjik etkisi artmaktadır.

Alerjinin Zararları Nedir?

Alerjik kişilerin soğuk algınlığına, sinüs enfeksiyonuna ve kulak enfeksiyonlarına olan hassasiyetleri artmıştır. Bu hastalık onları alerjisi olmayan insanlardan daha fazla rahatsız edebilir. Hatta bazen daha ağır olarak bu kişilerde astım gelişebilir. Alerjinin neden olduğu burun tıkanıklıkları ise hem gün içinde hem de uykuda tıkanmaya (uyku apnesi) yol açarak yetersiz oksijen alımına ve sonuçta kalp ritim bozuklukları, yüksek tansiyon, kalp yetmezliği gibi ikincil problemlere neden olabilirler.

Alerjik Rinit Tanısı Nasıl Konulur?

Alerji ile uyumlu şikayetleri olan hastalarda bu şikâyetlere herhangi bir enfeksiyonun ya da yapısal bir bozukluğun yol açıp açmadığı saptanması amacı ile tüm hastalarda tam bir kulak,burun, boğaz, baş ve boyun muayenesi yapılmalıdır. Böyle bir problemin belirlenmesi halinde öncelikle bu probleme yönelik uygun tedavi planlanmalıdır.Alerjik reaksiyona neden olan alerjenleri tespit etmek amacı ile deri testleri ya da kan testleri istenebilir. Testler sadece hangi maddeye karşı alerjiniz olduğu değil bu alerjinin düzeyi de ortaya çıkmaktadır.

Alerjik Rinit Tedavisi Nasıl Yapılır?

Alerjik rinitli hastalarda tedavi planlamasında hastanın özelliklerine, muayene bulgularına ve şikâyetlerinin ciddiyetine göre farklı tedavi protokolleri uygulanabilir.

Alerjik rinite tedavisinde takip edilen yaklaşım sırası şu şekildedir:

  • Alerjik reaksiyona neden olan alerjenlerle temasın kesilmesi,
  • Alerjik reaksiyonların ilaç tedavisi ile önlenmesi
  • Aşı tedavisi
  • Işık tedavisi – Rhinolight
  • Ameliyat: Özellikle burun tıkanıklığına neden olan burun eti büyümeleri, burun içi polip oluşumları ve tedaviye yanıt vermeyen kronik sinüzit durumlarında cerrahi tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir. Burun tıkanıklıklarının ve enfeksiyonun tedavisi hastanın şikâyetlerinin azalmasında faydalı olur.

 

Alerji tedavisinde kullanılan başlıca ilaç grupları; antihistaminikler (alerjik reaksiyonları baskılar), dekonjestanlar (burun içindeki ödemi azaltır), kromolin (reaksiyona neden olan maddelerin hücrelerden salınmasını önler), kortizondur. (reaksiyonları azaltır, enjeksiyon, hap ya da sprey olarak kullanılabilir)

Aşı uygulaması için uygun alerjen saptanan hastalarda dil altı ya da cilt yolu ile aşı tedavisi uygulanabilmektedir. Bu tedavide amaç alerjenin küçük dozlarda verilmesi yolu ile vücutta alerji reaksiyonu oluşturmadan bloke edilmesini sağlayacak immün cevap oluşması ve alerjene hassasiyeti azaltılmasıdır.

Testlerle ya da hikâye ile şikâyetlere neden olan bir alerjen saptandığında tıbbi tedavinin yanı sıra bu alerjen maddelerden korunmaya yönelik çevre kontrolü danışmanlığı da verilmelidir.

Rhinolight (Fototerapi – Işık Tedavisi)

Alerjik nezlenin tedavisinde uygulanan en yeni teknolojik yaklaşım özel bir içeriğe sahip yüksek yoğunlukta ışık kullanılarak uygulanan Rhinolight yani ışık tedavisidir. Konu hakkında detaylı bilgiye ışık tedavisi ile ilgili web sayfamızdandan ulaşabilirsiniz.

Alerjiden Korunma Yöntemleri Nelerdir?

Alerjik reaksiyonların oluştuğu yerlerden uzakta yaşamak seçeneği en ideal yaklaşımlardan birisi olmasına karşın nadiren uygulanabilmektedir.

Alerjinin kontrolünde faydalı olabilen bazı diğer öneriler ise şu şekildedir;

  • Çimleri keserken veya ev temizliği yaparken polen maskesi takmak
  • Isıtma ve havalandırma sistemlerindeki filtreleri sık sık değiştirmek ya da bir hava temizleme aygıtı kullanmaya başlamak
  • Polenlerin çok yoğun olduğu dönemlerde kapıları ve pencereleri kapalı tutmak.
  • Evde bitki ve hayvan bulundurmamak
  • Kuş tüyü yastıkları, yün battaniye ve yün örtüleri pamuk veya sentetik maddeden yapılmış olanlarla değiştirmek
  • Gerekli olduğunda alerji ilaçları kullanmak
  • Yatağın baş tarafı yukarı kaldırılmış bir şekilde uyumak.
  • Genel sağlık kurallarına uymak, her gün egzersiz yapmak, sigarayı bırakmak ve diğer hava kirliliğine neden olan etkenlerden uzak durmak
  • Dengeli beslenmek, karbonhidrat tüketimini azaltmak

Kuru ev içi havası birçok alerjik kişinin kötüleşmesine neden olduğundan özellikle kış aylarında hava nemlendirici kullanmak faydalı olacaktır. Ancak nemlendiricide mantar üreme ihtimali göz önüne alınmalıdır.